| ****Fıkralar*** | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:39 am | |
| Belki biliniyordur ama yine de yazayım. Edepsiz bulunursa çekinilmeden silinebilir, şimdiden belirteyim. Soru: Dişi kertenkeleye ne ad verilir? Yanıt: Kertilenkele. Soru: Ameliyatla fazlalıklarından kurtulmuş erkek kertenkeleye ne ad verilir? Yanıt: Kertemeyenkele. Soru: Pasif eşcinsel erkek kertenkeleye ne ad verilir? Yanıt: Kerttirenkele. Örnekler çoğaltılabilir... Ben en çok şuna bayılıyorum: Soru: Mastürbasyon yapan kertenkeleye ne ad verilir? Yanıt: Kendinkertkendinkele. | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:39 am | |
| Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken, yardımcısı içeriye heyecanla girer: - Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi! Onları AB'ye alacak mıyız? AB Başkanı: - Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçe' yi yasaklıyorum! - Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz? - O zaman söyle, kokoreç yasaklansın. - Aman efendim, onu yemeyi de 2005'te bıraktılar. - Ya ne bileyim?! Kınayı yasaklayın. - Ooooo. Beyefendi. Onu çoktan bıraktılar?.. AB Başkanı düşünüp taşınmış ve; - DAĞITIN LAN AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ!.. | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:39 am | |
| 20. yüzyılın başında bir evde küçük bir çocuk babasına sormuş: - Baba, kedilerin kuyruklarını kesip kemer yapmak günah mıdır? Baba ilgisizce; - Günahtır evladım... - Peki baba zencilerin derilerinden paspas yapmak günah mıdır? - O da günahtır evladım. - Peki baba japonların beyinlerinden çorba yapmak günah mıdır? - Ooofff! o da günahtır evladım! - Peki baba yahudilerin yağlarından sabun yapmak günah mıdır? Baba en sonunda dayanamaz: - Değildir ulan!!! Oooff bee Adolf, nerden aklına gelir böyle sorular sormak?!.. | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:40 am | |
| İki sarhoş mezarlığın duvarına yaslanmış içiyorlarmış. Birden karşıdan bir cenaze görünmüş. Sarhoşlardan biri merak edip, gidip sormuş: - Nesi vardı? Neden öldü?.. - Bu adam hep içerdi, hep sarhoş gezerdi, ayyaşın biriydi! Bu cevabın üzerine, arkadaşının yanına gidip; "O da bizim gibi çok içiyormuş" der. Korkan iki arkadaş içmeye ara verirler. Biraz sonra başka bir cenaze görünür köşeden, yine aynı sarhoş merak edip koşar cenazenin yanına ve sorar: - Neden öldü?.. - Takdir-i ilahi, hiç içki içmez-sigara bilmez bir adamdı!.. Sarhoş, koşa koşa arkadaşının yanına gelir: - İçelim anasını satayım! İçenle içmeyenin arasında 5 dakika fark var! | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:40 am | |
| gün polisler bir kerhaneyi basarlar ve tüm hayat kadınlarını toplayıp karakola götürürler. O sırada oradan geçmekte olan yaşlı bir kadın en sondaki hayat kadınına sorar: - Ne yapıyorlar burada? Kadın da: - Akide şekeri dağıtıyorlar teyze... Bunun üzerine yaşlı kadın akide şekerini çok sevdiğini söyleyerek sıraya geçer. Sıra yaşlı teyzeye gelir. Polis memuru sorar: - Bu yaşta hala bu haltı yiyor musun!? Yaşlı kadın cevap verir: - Napalım oğlum? Anca yalıyoruz işteeee... | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:40 am | |
| akla bir ilden başka bir ilin hayvanat bahçesine vahşi bir aslan sevkedilir. Bir hava boşluğunda aslanın kafesi açılır. Garibin karnı da aç. Havayı koklaya koklaya kokpit'e kadar gelir, kapıyı açar. Karşısına ilk gelene; ''Seni yiycem!'' der. Adam gözleri fal taşı gibi açılmış şekilde; ''Ama ben bu uçağın kaptanıyım, uçağı yönetiyorum. Beni yersen sende ölürsün'' der. Aslan kaptanın haklı olduğunu düşünerek Onun yanındakine döner; ''Öyleyse seni yiycem'' der. O adam da; ''Aman aslan kardeş beni yersen yolumuzu kaybederiz yakıt biter düşer ölürsünüz'' der. Aslan bu adamın da haklı olduğunu düşünür ve... Arkasında bir ses duyar; döner bir de bakar fıstık gibi hostes! ''Ama artık seni yiycem." der. Hostes çaresiz: " Ye ye! Ye de, akşam kaptanlar otelde benim yerime seni şapsınlar ...!.. | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:40 am | |
| Çok matrak bir adam günün birinde bir bara girer. Barda çok çekici bir kadının oturduğunu gördüğü gibi kadının yanına gider ve oturur. Meraklı bir şekilde sürekli olarak kol saatine bakmaya başlar. Yanında oturan kadın bir süre sonra dayanamaz ve: - Randevunuza gelecek arkadaşınız geç mi kaldı? Adam: - Hayır... Sadece günümüzün en modern ürünü olan bu saati yeni satın aldım. Test ediyorum. - En modern saat mi? Ne farkı var bu saatin? - Benimle beyin dalgalarını kullanarak iletişim kurabiliyor. - Şimdi ne diyor? - Sizin iç çamaşırı giymediğinizi söylüyor. Kadın kıkırdayarak: - Öyleyse saat arızalı olmalı. Çünkü benim iç çamaşırım var?.. Adam mütebessim: - Hay Allah! Bu cihaz yine bir saat ileriyi gösteriyor!.. | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:40 am | |
| Paris'te son derece güzel bir restoran varmış. Bu restoranın özelliği öğlen servislerinde 'günün menüsü' adı altında sürpriz yemekler sunmasıymış. Öğlen servisi tam 12:00 de başlıyormuş ve 'günün menüsünden istiyorum' diyenlere o güne ait sürpriz yemek sunuluyormuş. Yine birgün adamın birisi gelmiş masaya oturmuş, masanın üzerinde duran çatalı alıp burnuna götürerek koklamış; - Vaayyy, demiş. Demek günün menüsü enginarlı rosto haaa, getirin severim rostoyu. Restoranda ki herkes bu olayı görmüş ve sözleri duymuş. Biraz sonra servis başlamış, hakikaten günün menüsü, enginarlı rosto. Garsonlar şaşırmışlar ama tesadüf olduğuna karar vermişler. Ertesi gün öğlende yine aynı adam yine gelip oturuyor, çatalı alıp kokluyor yine biliyor; -Bugünkü günün menüsü mantarlı börek haaa, getirin bakalım. Garsonlar bakmışlar bu iş tesadüf değil. Adam resmen çatalı koklayarak menüyü biliyor. Restoranın imajı sarsılmaya başlamış. Telaşla durumu patrona anlatmışlar. Patron; - Sakin olun. demiş Eline bir çatal alıp oradaki bulaşıkçı kızlardan birine uzatmış; - Anita al kızım şu çatalı orana sürüver demiş. Anita söyleneni yapmış. Patron bu defa çatalı garsonlara vermiş; - Bunu koyun o adamın masasına bilsin bu defa da görelim bakalım. Çatalı masaya koymuşlar. Öğlen aynı adam yine gelmiş ve yine aynı masaya oturmuş. Garsonların meraklı bakışları arasında çatalı alıp burnuna götürmüş, uzuuuun uzun koklamış ve şaşkın bir ifadeyle sormuş; --Aaaaa, Anita burada mı çalışıyor? | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:41 am | |
| Kayserili Pire Memet, istasyonda çok sıkışınca, gözü hiçbir şeyi görmez olup kadınlar tuvaletine doğru yönelmiş. Bir hemşehrisi de adamın önüne geçmiş: - Ne yapıyorsun, burası kadınlar için!?.. Uçkurunu eline almış olan Pire Memet de "Bu da kadınlar için!" deyip içeri dalmış. | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:41 am | |
| Kadının başı çok ağrıyormuş. Demişler ki; "bir psikiyatrist var. Harika tedavi ediyor." Neyse, gitmiş doktora, akşam eve gelince kocası sormuş "ne oldu?" diye. "Valla" demiş kadın, "bana telkin önerdi. Bir yere oturup kafamı iki elimin arasına alıp sallana sallana 'bu kafa benim değil, bu kafa benim değil' diye tekrarlayacakmışım. Kadın 3-4 gün bu işe devam etmiş ve baş ağrıları tamamıyla geçmiş. Ancak bu sırada kocasında bir sorun başlamış. Adamda tık yok. Geceleri sırtını dönüp yatıyor. İlişki-milişki hak getire... Sonunda kadının da ırarı ile adam da aynı doktora gitmiş. Akşam eve gelince kadın "ne oldu?" demiş. Adam "bırak yaa!" demiş; bana da telkin önerdi, ama ben öyle saçma şeyleri yapmam" demiş. Demiş ama o günden sonra adam olmuş bir canavar! Eve gelince kadını hemen yakalayıp yatağa atıyor. Durum felaket!!! Neyse herkes çok memnun, ama kadın da bu işin nasıl olduğunu merak ediyor tabii. Bir gün kadın eve gelmiş. Adam "hadi karıcığım" demiş, "sen hemen yatağa gir, ben bi banyoya gidip geleyim" demiş. Kadın gizlice adamı takip etmiş. Ne görsün. Adam banyoda klozete oturmuş; kafasını iki elinin arasına almış sallanıyor: - Bu karı benim değil, bu karı benim değil! | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:41 am | |
| İki yavru tilki ormanda yürürken aniden önlerine beyaz bir tavşan atlamış. Parmağını neredeyse yavruların gözlerine sokarcasına sallayarak "Sizin ananızı becericeem" diye bağırmış. Ödleri kopan minik tilkiler koşarak yuvalarına gitmişler. Anneleri onları soluk soluğa görünce ne olduğunu sormuş. Yavrular "Ormanda yürürken önümüze beyaz bir tavşan atladı ve 'Sizin ananızı becericem' dedi, çok korktuk, hemen eve geldik" demişler. Anne tilki çok sinirlenmiş: "Kimmiş o tavşan, yakalarsam gününü gösteririm" demiş. Ertesi gün yavrular ormanda oynarken aynı beyaz tavşan yine ortaya çıkıp ayni şeyleri söylemez mi?.. Hemen annelerine koşup anlatmışlar. Anne tilki daha da sinirlenmiş. Üçüncü sabah çocuklarını uzaktan izlemeye karar vermiş. Saklandığı yerden beyaz tavşanın yavrularının önüne atlayıp gene "Sizin ananızı becericeeemm" dediğini duyunca fırlayıp tavşanı kovalamaya başlamış. Tavşan önde, anne tilki arkada koşarken tavşan boylu boyunca uzanan bir ağaç kovuğuna dalmış. Tilki de peşinden. Tavşan öbür taraftan çıkmış. Ama o hızla kovuğa dalmaya kalkışan koca popolu anne tilki sıkışmış kalmış. Kafası kovuğun içinde, poposu dışarıda kurtulmak için debelenirken tavşan koşarak kovuğun başına gelmiş ve seslenmiş: "Hiç de canım çekmiyor ama çocuklarına söz verdim, bi kere.." | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:41 am | |
| Bir Kadın TV Yayıncı "deli dana hastalığı" hakkında program yapmaktadır. Bir çiftçiye sorar: - İyi günler, deli dana hastalığının sebebini araştırmak için buradayız.Bu hastalığın sebebi sizce ne olabilir? Çiftçi cevap verir: - Biliyorsunuz hanımefendi; boğalar danaları senede bir defa becerirler. Yayıncı kadın biraz şaşırır ve: - Evet beyefendi bunu bilmiyorduk, ancak bu durumla deli dana hastalığı arasında nasıl bir bağ olabilir? Çiftçi kadına bakar ve: - Biliyorsunuz; bir de biz danaları günde 4 defa sağarız. Yayıncı kadın biraz kızar ve: - Evet, ama bütün bunların konumuzla ne ilgisi var? Çiftçi: - Konuya geliyorum efendim! Biri sizin de göğuslerinizle günde 4 defa oynasa ve senede yalnızca bir defa birlikte olsa, siz ne olurdunuz?! | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:41 am | |
| Kadının biri kocasını yan komşusuyla aldatıyormuş. Tahtaya açtıkları delikten işlerini bitiriyorlarmış. Bir gün kadının kocası tam işbaşındayken gelmiş ve "ne yapıyorsun sen?!" diye sormuş. Kadın çok sakin bir şekilde; "kıçımda basur çıktı be adam, onu keçiye yalatıyordum." demiş. Gün gelmiş; adamın kıçında basur çıkmış. Ağrısı dinmek bilmeyince; "bari bende keçiye yalatayım, belki faydası olur." demiş. Adam donunu indirmiş ve deliğe kıçını dayamış. Dayamasıyla feryat-figan koşturması bir olmuş. Bu halini gören kadın da "n'oldu herif?! neyin var!?" demiş. Adam da çaresizce haykırmış: - Daha noolsun!? Senin basurunu yalattığın keçi beni bi güzel boynuzladı!!! | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:44 am | |
| Hazırlıkta bir ders. Öğretmen öğrenci arasında şöyle bir diyalog geçer.
Öğretmen:"What did you eat breakfast"?
Öğrenci: "Don't open"
Olay gerçektir. Fıkra gibi geldi anlatmak istedim. | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:44 am | |
| Nam-ı Kemal çok zengin bir dul hanımın davetlisi olarak malikanesine gider. Kapıda onu karşılayan uşağa paltosunu şapkasını verir ve diğer davetlilerle birlikte geniş yuvarlak bir masaya otururlar. Herkes bir soru sorar; yanıtlar verilirken sıra Nam-ı Kemale gelir ve o da bir soru sorar: - Elim pantolonumun cebinde, pantolonumun cebi delik, elimde ne tutuyorum acaba? Herkes utanmış tabii, evin sahibi bayan kızmış ve "böyle ayıp sorular soramazsınız" deyip uşağa seslenmiş: - Beyefendinin paltosunu şapkasını ver derhal evi terketsin! Nam-ı Kemal "durun yahu demiş elim cebimde, cebim delik; elimde işte bu var?" diye anahtarı gösterince herkes kahkaha ile gülmüş. Aradan uzun bir zaman geçmiş bizimki sıkılmaya başlamış gitmek istiyor. Soru sırası yine ona gelince aynı soruyu sormuş. Herkes gülerek "anahtar" demiş. Nam-ı Kemal: -Bilemediniz deyip, uşağa seslenmiş "oğlum getir benim şapkamı paltomu" | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:44 am | |
| Karınca yaz boyunca çalışırken ağustos böceği saz çalmış. Tabii kış gelmiş, karınca sıcacık evinde afiyet içinde yaşıyorken bir gün kapısı çalmış. Bakmış ağustos böceği. "Tamam" demiş; "yaz boyunca saz çaldın şimdi aç kaldın ve benden yemek istemeye geldin değil mi? Saz çalacağına biraz çalışmış olsaydın böyle aç kalmazdın!" demiş. Ağustos böceği de "yoooo! yanlış anladın" demiş. Biz yaz boyunca saz çalınca ayıptır söylemesi biraz para yaptık da... Hatta meşhur da oldum, şimdi Avrupa turnesine çıkıyorum. Belki oralardan istediğin bir şeyler vardır diye sormaya geldim" demiş. Karınca bir bakmış ağustos böceğinin hiç öyle aç bir hali yok. Üzerinde bir de kürk var, arkada da kocaman bir limuzin, önünde şoförü ile onu bekliyor. Yine de "yok, birşey istemiyorum" demiş. "Ama Fransa'ya uğrayacaksın değil mi?" Ağustos böceği de "evet" demiş. "iyi o zaman" demiş karınca. "Parise gidince orada "La Fontaine" diye bir ibne var, onun yüzüne bir tükür benim için, oldu mu?!" | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:44 am | |
| Bir Kayserili ve iki Çorumlu birgün trende karşılaşır ve konuşmaya başlarlar... Çorumlular derler ki; "biz çok zekiyizdir, trene bineceğimiz zaman hep bir başka Çorumlu arar buluruz ve beraber bineriz. Sonra biletçi gelince ikimiz de bir tuvalete girip biletçi bileti isteyince bir bilet veririz... Kayserili gülmüş buna ve demiş ki; "bende bi trene bineceğim zaman hemen iki tane Çorumlu ararım. Sonra bakarım onlar ne zaman tuvalete gidiyorsa takılırım peşlerine ve kapı kapanınca biletçi gibi gelir alırım biletlerini, bedavaya binmiş olurum! | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:44 am | |
| Barbaros bulvarında olmuş bir olay... Arkadaşlarla öyle Barbaros bulvarında yürüyorduk. Bir anda yanımızdan son sürat bir minibüs geçti. Biz 'Freni patladı' filan demeye kalmadan, minibüs kafadan elektrik direğine bindirdi. Hemen koştuk, yardım edelim diye. Minibüse ulaştığımızda manzara şuydu: Yolcuların kiminin kası açılmıs, kiminin dudağı patlamış... Dağılmış vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflık var. Çünkü o hallerine rağmen, gözlerinden yaşlar gelecek şekilde gülüyorlar. Biz ne yapacağımızı şaşırdık. 'Ne oldu?' diye sorduk. Bir iki tanesi, güçlükle 'Şoför, şoför...' diyebiliyor ama yine gülmeye başlıyorlar. Bu şaşırtıcı manzaranın aslını öğrenebilmek için 2,3 dakika geçmesi gerekti. Meğer şoför, tükürürken minibüsten düşmüş. Hani, bizim şoförlere özgü, giderken kapıyı açıp dışarı tükürme hareketi vardır ya. Baba, dengeyi tutturamamış, tükürükle beraber, gümbürt aşagı düşmüş. Minibüs de kontrolden çıkıp direğe bindirmiş.
gerçek yaşanmış bi olay | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:45 am | |
| Temel'in ineği hastalanmış.. Hangi veterinere götürmüsse bir türlü iyileşmemiş. Temel biçare bir şekilde düşünürken ellerini açıp ALLAH'a yalvarmış.. -''Yarabbi sen ineğimi iyi et, iyi edersen 15 gün oruç tutarım... ". Bu hayvan iki günden fazla yaşamaz diyen veterinerlere rağmen inek iyileşmiş..Bizim Temel 15 gün oruç tutmuş. 16.gün inek ölmüş. Temel ne yapacağını şaşırmış. İnek ölü, havadan 15 gün tutulan oruç.....Ellerini açmış : -"Yarabbi sen sanıyorsun ki Temel aptaldır, hiç itiraz kabul etmem, ineği kurbana sayar, tuttuğum oruçları da Ramazan'dan düşerim hiç kusura bakma..''' | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:45 am | |
| Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı satılan bir dükkânın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş, buyur etmiş, girmişler. - Satıcı "çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi sex te çok vahşi ve kuvvetli yapacak sandaletler..." Adam tabi ki erkekliğe leke sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye karar vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı hızlı atmış, fiziksel değişimler başlamış, nefesi serileşmiş gözleri büyümüş ve etrafına seri bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış "Aman allahım dur dur..." derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi tezgaha yatırmış, pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken bağırıyormuş, -"Sandaletleri ters giydin lan!..." | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:45 am | |
| Köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... Grubun başı köy halkına derki... - Hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. Köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. Hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. Karıların gözünü bağlayacağım. Gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elleyecek. Kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacağım... Derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir. - Birinci kadın başlar. “ Bu değil, bu değil, bu değil BU!! “ kocasını ve kendini ölümden kurtarır. - İkinci kadın gelir. “Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, BU!”.. onlarda kurtulurlar. Üçüncü kadınıda getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. Kadın başlar kocasını aramak için ellemeye. - Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, Bu Bizim Köyden Değil, bu değil, bu değil, Bu.... | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:45 am | |
| Adam günün yorgunluğu üzerinde, perişan bir vaziyette İETT durağında otobüs beklemektedir. Nihayet uzun bir zaman sonra beklediği güzergâhın aracı gelir ve biletini attıktan sonra arka taraflara doğru ilerlemeye başlar. Bir, iki adım ilerisindeki çift kişilik koltuğun boş olanına doğru ilerler; tam oturacağı sırada engelleyici bir ses tonu onu durdurur: - Buraya oturamazsın! Ben kimim biliyor musun? - Kim olduğunuzu bilmeli miyim? - Ben Yrd. Doç. falan kişiyim. - Evet? - Benim gibi kıdemli birinin yanına oturamazsın! - Size bir soru sormak istiyorum. Siz Yrd. Doçentlik ünvanınızdan sonra ne olacaksınız? - Doçent. - Peki sonra? - Şayet başımıza bir şey gelmezse Profesör. - Daha sonra? - Belki zor ama, Ordünaryus Profesör. - Evet... Peki bu dereceden sonra? - Hiiç... - Ben şimdiden 'hiç'im; lütfen müsade edin yanınıza oturayım... - !!? | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:46 am | |
| Temel İle dursun 5 İla 10 yıl arasında Amerika'da yaşarlar ve orada kürkü çok pahalı bir sincap çeşidi bulurlar Türkiye'ye gelirken bundan getirip, üretip, çok zengin olmayı tasarlarlar. Dursun sincabı sırt çantasına koyar ve havaalanından içeri sokar Temel de hemen arkasından havaalanına gelir ve uçağa binerler. Bir süre sonra dursun uyur kucağında bulunan çanta yere düşer ve sincap çantadan dışarı çıkar. Hemen Temelin kucağına gelir onunla oynar ve sonra Temel sincabi öldürür.Dursun uyanıp sincabı ölmüş görünce hemen temele sinirle sorar ne oldi buna? Temel cevaplamaya başlar sincap çantadan çıktı kucağıma geldi oradan pantolonuma girdi aleti yakaladı bir sağa salladı bir sola salladı kaldırdı üzerine çıktı İndi çıktı İndi çıktı sesimi çıkarmadım. Sonra biraz aşağı indi taşakları buldu oynadı ,tokuşturdu ceviz zannetti oynadı ellemedim.Biraz daha aşağıya indi deliği buldu yuva zannetti galiba girdi çıktı girdi çıktı yine ellemedim,ama ne zaman cevizleri yuvaya taşımaya kalktı İşte o zaman öldürdim oni. | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:46 am | |
| Küçük Kayseriliye hocası sormuş: - Altı kere altı kaç len? - Otuz dokuz. - Otur, sıfır! Sonra arkadaşı sormuş: - Bildiğin halde neden otuz dokuz dedin? - Pazarlık edecektim, anlamadı... | |
|
| |
C_k_m_C_K_c_K Süper SagocuxXx
Mesaj Sayısı : 754 Yaş : 28 Ruh Halin _? : Kayıt tarihi : 18/08/08
| Konu: Geri: ****Fıkralar*** Cuma Ağus. 22, 2008 4:46 am | |
| Adamın biri, karısıyla mutsuz bir cinsel yaşamı olduğu için doktora gider. Doktor da buna değişik bir fantazi denemesini, mesela karısını ormana götürüp arabada becermesini tavsiye eder. Adam karısını alıp ormana götürür ve arabada işi becerirken, orman bekçisi camı tıklatır. Kendilerini ya karakola götüreceğini, ya da para cezası keseceğini söyler. Adam tabii ki para cezasını kabul eder. Bekçi derki: - Sana 50 bin lira, karına da 25 bin lira ceza kesiyorum. Adam parayı öder tam gidecekken sorar: - Bekçi bey, kusura bakmayın, ama neden bana 50 bin, eşime 25 bin lira kestiniz cezayı?.. Bekçi bilmiş bilmiş sırıtarak der ki: - E o buranın sürekli müşterisi, bırak da indirim yapalım o kadar!.. | |
|
| |
| ****Fıkralar*** | |
|