HİPHOP NEDİR ? :
Hiphop, 1970' li yıların sonunda Amerika' da gettolardan çıkan zencilerin oluşturduüu bir kültürdür. Bu kültür Rap müziği, Graffiti sanatı, Break Dance ve Dj' liği içerir. Yani en geni tanımıyla Hiphop' u bir ağaca benzetirsek, Rap, graffiti, break dance ve dj' lik bu ağacın dallarını oluşturmaktadır. Hiphop bir müzik tarzı değil bir kültür, bir yaşam biçimidir. Bu yüzden piyasada duyulan "Hiphop müzik", "Hardcore Hiphop" gibi terimler yanlıştır. Yine aynı şekilde "Türkçe Hiphop" terimi yanlış, "Türk Hiphop" terimi doğrudur.
RAP NEDİR ? :
Rap nedir? Sorduğun kişiye ve hangi jenerasyondan olduğuna baglı olarak "rap" terimi farklı anlamlara bürünür. Bir noktada rap her söylenene muhalefet olan bir insanın sizi oyuna getirmek, inandırmak için mazeretler uydurma çabasıdır. 70' li yıllarda rap, sizi ikna etmek kullanılan sözcüklerdir. Bu, özellikle de bir kadından cinsel çıkarlar elde etmeye çalışan genç bir erkeğin uyguladığı yönteme verilen isimdi. Günümüzde ise rap, müziğin temposuna uyarlanarak söylenen kafiyeli sözlerdir. Hiphop kültürünün içindeki başlıca dört elementden biridir. Ve diger elementler DJlik, breakdance ve grafiti, hiphop' ı yeterince yaygın hale getiremediği için rap yıllar boyunca değişim geçirmiştir. Rap sözcüğü daima bu aktiviteyi açıklamak için kullanılmamıştır. Müziğin temposuna uygun olarak kafiyeli sözler söylemek Mc' lik olarak adlandırıldı. Rap terimi '79 yılında keşfedilen iki kayıt sayesinde hiphopla özdeşleşmiş gibi görünüyordu. Bunlardan ilki King Tim III (Personality Jock)' tu, ki bu şarkı hiphop' ın bilinen ilk kaydı olarak tarihe geçti. Bu eser Brooklyn asıllı Fatback Band tarafından ortaya konmuştur. Şarkının DJ Hollywood gibi tanınmış klüp Dj' leri ve Jocko Henderson, Jack The Rapper ve Daddy O gibi Black Radio dj' lerinin kafiye ve ritm stillerinden ilham alınarak yapıldığı söyleniyor. İkincisi ise Sugar Gang Hill' in Rappers Delight' ı idi. Aslında Sugar Gang Hill' in nasıl "rap" terimi ile bağdaştığından pek emin degilim. Bazıları bunun yeni fenomen tarafından medyaya yapılan bir gönderme olduğunu söyledi. Diğerleri ise "rap" teriminin öncü jenerasyonlardaki "sözcük ustaları" ile 70'li yılların genç hiphopçıları arasındaki benzerlikleri gören kitle tarafından türetildigini söylerler. Temel olarak Rappers Delight şarkısı ile, Black çalışanı H.Rap Brown' dan ödünç alınmış, çok iyi bilinen bir deyimi yaratmış oldu. 1969' da "Die Nigger Die" başlıklı bir kitap yayınladı. Kitabın konusu, onun Siyah Amerika' ya üzüntü veren haksızlıkları çözmeye yönelik azimkar ve bir o kadar da saldırgan yaklaşımlarıydı. Kitabı sayesinde rap ismini nasıl bulduğunu da açıklamış oldu. Lousiana' daki çocukluk dönemlerinde insanların "The Dozens" adındaki bir oyun oynadıklarını anlattı. Oyunun amacı rakibini sözcükleri kullanarak tamamiyle saf dışı bırakmaktı. Yaklaşık 50 erkek biraraya toplanır, herbiri diğeriyle sözcükler aracılığıyla meydan okurcasına yarışırlardı. Kazanan ise kalabalıktan gelen tepkiye göre belirlenirdi. Rap Brown' ın bu ismi almasının diger bir nedeni en hünerli olanlardan biri olarak dikkat çekmesiydi. Kitabında H.Rap Brown sözlerinden bazı örnekler veriyor: "I fucked your mama(Anneni becerdim), still she went blind(kör olana kadar), Her breath smells bad(Nefesi kötü kokuyor), but she sure can grind(ama şüphesiz göbek atabilir), I fucked your mama(Anneni becerdim), for a solid hour(aralıksız tam bir saat), Baby came out(Bebek dışarı çıktı), screaming Black Power(Black Power diye çıglık atarak), Elephant and Baboon(Fil ve maymun), learning to screw(s..meyi ögreniyorlar), Baby came out(Bebek dışarı çıktı), looking like Spiro Agnew(Spiro Agnew gibi bakarak)". Brown, "Signifying" adlı bir diger sözcük oyununu daha açıkladı. Fakat bunun The Dozens' dan daha insancıl oldugunu da ekledi. Çünkü birinin annesine sövmektense direkt kendi düşmanına hakaret ediyorsun. Ve tabiki Brown' a göre yetenekli bir yarışmacı,k elimeleri ustalıkla nasıl biraraya getirecegini iyi bilir. Böylece duygularını kusursuz bir şekilde açıklamış olur. "Yes I am hemp the demp the women fight for my delight / I am a bad motherfucker. / Rap the rip-saw / the devil's brother in-law / I roam the world / I am known to wander and this 45 is where I get my thunder (Artık bu kadarını çevirmeye de terbiyem müsade etmiyor. Kusura bakmayın. Anlayan anlasın yani). Dikkat edilirse rap terimi jenerasyondan jenerasyona sürekli değişti. 1970' lerde bu terim sadece ikna sanatı değil aynı zamanda Isaac Hayes, Barry White, Bobby Womack Lou Rawls ve Millie Jackson gibi artistler tarafından icra edilen konuşma sitilini de açıklamak için kullanılırdı. Isaac Hayes' ın "Hot Buttered Soul" ve Millie Jackson' ın "Still Caught Up" albümleri "Love Raps" diye adlandırılan bu sitilin en iyi kişisel çalışmalarıdır. Temelinde saygı olan rap sanatı kişinin hiphopa olan yeteneğine bağlıdır. Fikir itibariyle bir Mc, sözlerini kalpten gelerek yani doğaçlama olarak söyler. Ezberlemez yada kağıt üzerinden aktarmaz. Elbette Mele-Mel, Grand Master Caz ve Kutis Blow gibi pekçok tanınmış Mc sözlerini önceden kağıda döküyor ancak amaç kendini en iyi biçimde ortaya koymak ve sanki kelimeler o an ortaya çıkmışcasına söylemek. Rap, sözcüklerin biraraya gelerek oluşturdukları bir düzen, bir bütündür. Yani hepsinin ayrı bir anlamı var. Hiçbiri saçma ya da önemsiz değil. Rap, rapçinin duygularını ve düşüncelerini dışa vurmasıyla ortaya çıkar. Nihayetinde bir Mc, kimse için değil kendisi için rap yapar. Kendisinin dikkate alınması için yaptığı bir çağrıdır: "Hey! Bakın ben burdayım. Biri şarkımı duysun!" "Ve tempo devam ediyor ediyor ediyor ediyor Kıyamet gününe kadar sallanmayı birakmiycam İnsanlar beni eglenceli rap şarkılarını sallarken duyduklarında Tüm lanet dünya mirildanmak istiyor. Hadi hepiniz şu tempoyu bir deneyin
___________________
Ace: 1 dolar
Afro: Zencileri kabarık ve doğal saç modeli
Aiiight: Tamam oldu, Anlaşıldı
Ain't going out like that: Artık inanmıyorum
Ak 47: Otomatik silah
Akai 1000: Sampler
Alias: Bu isim altında da tanınan
A.k.a: Bu isim altında da tanınan (Also known as)
Bad: Çok iyi, güzel
Backstabber: Kalleş
Baller (high roller): Uyuşturucu pazarlayan, Çok para yapan gangster
Base: Uyuşturucu
Beamer: BMW marka tabanca
Beat Box / Boon Dox: Seyyar Teyp, Kaset Aleti
Beef: Çatışma
Benjamins: Para
Bigg Aplle: New York
Bitch - Hoe - Ho: ******
Blaxploitation: 70' li yılların siyah gangster filmleri
Block party: Sokakta yapılan açık hava partisi
Bloods: Meşhur Los Angeles çetesi
Blue funk: Moral sıfır
Blunt: Bulanık kafa olmak
Bombing / Bomb: Graffiti yapmak
Boo yaa!: Tabanca sesi (The shotgun goes boo yaa!)
Boogle Down Bronx: Bronx şehri
Boro: Semt
Buck: Ateş etmek
Buddy: Arkadaş
Bug out / buggin' / bugged out: Çılgın ve delidolu olmak
Bum rush: Bir yeri işgal etmek
Busehead / *****head: Uyuşturucu bağımlısı
B-Boy / B-Girl: Break Dansçı Çocuk / Kız
Cali: Californiya
Cameo cut: 80' lerin çok tutulan Hiphop saç modeli
Cat: Kadın, Piyasada yükselmeye çalışan yeni bir kişi
Chicks / Chicken: Genç kadın, Çıtır,
Chill / Chillin' / coolin': Üşütmek, Sakin Olmak
Cold Stupid Fresh: Ekstra yeni, çok iyi, güzel
Creep: Bir kişinin etrafında kötü niyetle dolaşmak
Crib: Bir kişinin evi, Yaşadığı yer
Crips: Meşhur Los Angeles çetesi
Crooklyn: Brooklyn
Crumb snatchers: Artıkları kapanlar
Cufee / Cuffy / Cuff: Zenci
Cuz: Kuzen
Cypher / Cipher: Kare (açık havada kare içinde freestyle yapan mc' ler)
Dead Presidents / Dead Prez: Para
Dead Serious: Çok ciddi
Deep: Anlamlı
Def: Çok iyi, güzel
Det / Death / Deth: Ölüm
Dig (Dig it?): Anladın mı?
Digger: Kıymetli birşey arayan kişi
Diss / Dissn': Saygı göstermemek, Laf atmak
DJ: Diskjockey (2 pikap ve plaklar ile dj' lik yapanlar)
Dj Mixer: İki pikapta çalan müziği karıştırmaya yarayan müzik aleti
Dog: Tehlikeli erkek, her kadınla yatıp kalkan
Dog juice: Ucuz içki
Doing it to death: Bir işi çok önemsemek, çok ciddi olmak
Dooble: Kısa saç modeli
Dope: Uyuşturucu, Acayip iyi parça veya başka bir şey
Down: Bir kişiyle iyi anlaşmak, Arkadaş olmak, Saygı göstermek
Drumcomputer: Davul ritm bilgisayarı
Ends: Para
Fake: Taklit, Kopya, Orjinal Olmayan
Featuring(feat.): Rap'te düet, beraber şarkı söylemek.
Five O: Polis
Flavor: Tad, Stil
Flexin': Bir kimseyi zorlamak veya takılmak
Fly: Çekici
Forty: Sert içki
Foxy: Seksi
Freak: Delidolu olan, uçuk
Freestyle: Emprovize, kafadan bir şey yapmak (Rap...)
Fresh: Yeni
Flow: Akış, Sözlerin Akışı, Stil
G (guy): Tip, Herif
G/grand: Bin dolar
Gangbanger: Çete üyesi, Katil
Gat: Tabanca
Get off my dick: Beni rahat bırak
Getto Gestapo: Polis
Ghettoblaster: Seyyar teyp
Glock: Tabanca
Gold digger: Erkekleri parası için sömüren kadın
Hardcore: Orjinal, Özgün, Has, Sert Stil
Hustler / Player: Her yolu deneyerek zengin olmaya çalışan kimse
III: Komik, Deli, Çok değişik bir tarz
Jive talking: Çok abartarak konuşmak, Argo dil
Kangol: Rapperlar arasında çok tutulan bir şapka
Label: Plak şirketinin etiketi, bir şirket bir kaç labeldan oluşabilir
Loop: Bir sesi veya müziği baştan sona devamlı arka arkaya çalmak
Mack10: Tabanca
MC: Master of the Ceramonies - Microfon Controller (Rap şarkılarında vokal yapan kişi)
Mellow: Arkadaş, Sevgili
Meso: Mercedes Araba
Mixing board: Stüdyolarda kullanılan mix aleti
Move the crowd: Sahnede iyi performans yapmak, seyircileri coşturmak
New Jack: Acemi
New Jack Swing: 80' lerin sonundaki R&B ve Hip Hop karışım (Hammer, Bell Biv Devoe)
New Skool: 1986/1989 arasında çıkan rap tarzı (Treacherous Three, Fearless4, Furious5)
Nine (mm): 9 mm Tabanca
O.G (Original Gangster): Bir çetede kendini kanıtlayan kişi (katil)
Pimp: ****** pazarlayan
Posse / Crew: Ekip, Grup
Props (to give): Birisine saygı ve selam göndermek
Pump: Tabanca
Punk: Serseri, Berduş
Pussy: Kadın (argo)
Rap (to rap): Lafları iyi kullanarak konuşmak (rap müziğinden daha eski olan bir kelimedir)
Rock star: Uyuşturucu bağımlısı
Rock the house: Sahnede iyi performans yapmak, Seyircileri coşturmak
Ruff: Sert
R&B: Rhythm And Blues, 70/80' lerin soul/pop tarzı ve 90' larda arasına giren soft rap karışımı (Puff Daddy, Miss Elliot, Fugees, T.L.C, Will Smith)
Sampling (to sample): Belli sesleri bilgisayara aktararak rap şarkılarında kullanmak
Scratching: Plak ile belli yerlerde ileri geri hareket ettirerek ses çıkarmak
Sissy: Homoseksüel
Skills: Yetenek
Slang: Argo dil
Slut: Şıllık, ******
Sneakers: Spor ayakkabı
Soul Food: Köle zamanlarından kalan zencilerin mutfağı
Sp 1200emu system sp 1200 drum computer: Davul ritm aleti
Stones: ***** (sert uyuşturucu)
Style: Stil, Tarz
Sucker: Kalleş
Thick: Tam yerinde
Turf: Semt, Mahalle
Tuff: Sert
Up against the walls: Yakalandın, Hapishaneye gireceksin
Uzi: Makineli silah
Wack: Kötü, Zayıf
Wassup?: Naber?
Wax: Vinyl (Plak)
Wheels of steel: Pikap (iki tane)
Wicked: Çılgın, iyi, acayip
Word / Word Up: Haklısın, Sana Söylediğim gibi, söz
7' (seven inc.): Küçük single plak
12' (twelve inc.): Büyük single plak