Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 K.İ.T.S 2008 Albümündeki Anlamını Bilmediğimiz SözcükLer

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
deLi_Mc_S
KRal SagocuxXx
KRal SagocuxXx
deLi_Mc_S


Mesaj Sayısı : 704
Yaş : 32
Takımın _? : K.İ.T.S 2008 Albümündeki Anlamını Bilmediğimiz SözcükLer 8ed8b6c7f9
Kayıt tarihi : 16/08/08

K.İ.T.S 2008 Albümündeki Anlamını Bilmediğimiz SözcükLer Empty
MesajKonu: K.İ.T.S 2008 Albümündeki Anlamını Bilmediğimiz SözcükLer   K.İ.T.S 2008 Albümündeki Anlamını Bilmediğimiz SözcükLer I_icon_minitimePtsi Ağus. 18, 2008 5:32 pm

Bilinmeyen Kelimeler:

mihir (Ben hüsrana komşuyum) : Sevgi, şefkat

hudut (Ben hüsrana komşuyum): sınır

meczub: (Ben hüsrana komşuyum): "çekilmiş, çekiciliğe kapılmış" kimse anlamında veliler hakkında kullanılan bir tasavvuf terimi. sürekli Rabbı ile meşgul bulunmaktan dolayı kendini idare edecek hale dönemeyen kişi...

teskin etmek (Bir kulaç daha atsam karadayım): sakinleştirmek

âmâ (Bir kulaç daha atsam karadayım): kör, görme engelli

ab-ı hayat (Bir kulaç daha atsam karadayım): hayat verdiğine inanılan su, ölümsüzlük suyu

vesvas (Düşersem yanarım): Şeytan ve kötü yakınlarından yaldızcı,kışkırtanlar

hannas (Düşersem yanarım): Geri çekilerek veya büzülüp sinerek fırsat bulunca dönme adeti olan

def (Düşersem yanarım): kovmak

şems ile pervane (Düşersem yanarım): mevlana ve sadi nin eserlerinde sıkca bahsettiği ikili. mevlana, pervanenin ışığa olan muhabbetinden etkilenip bir çok hikayesinde bu olaydan bahsetmiştir. rivayete göre, pervane dedikleri bu ucan hasereler yaratıldıkları zaman allah u teala nın nurunu bir anlığına görmüşler. daha sonra gördükleri her ışıkta o nuru arayan bu canlılar, ışığın etrafında döne döne yanarak can verirlermiş.

zerk etmek (İki tanık): Enjekte etmek

cadü (Gölge haramileri): farsça "cadu" dan gelen mazdaist ve zerdüşti tasarımlarda, besini kötülük olarak algılanan ve kötülük yapılarak büyütülen, ölüm sonrası cinvat köprüsü'nü geçen kötü ruhları karşılayan ve onları cehenneme götüren, kimlliklendirilmiş dişil ehrimen gücü.
2)doğaüstü güçleri bulunduğu kabul edilen ve bu güçleri çoğunlukla kötülük yapmakta kullanan, genellikle çirkin söylence kadını.

ya herru ya merru (Gölge haramileri): Ya kahramanca her şeyi göze al, yahut bu işe girişme!

halvet (Gölge Haramileri): tenha, tenhaya çekilme, yalnızlık ve yalnız kalma

ahu-ı felek(Gölge haramileri): Feleğin güzelliği, başdöndürücülüğü

cenin (Gölge haramileri): bebeğin, anne karnındaki hali

ağyar,ayar (Gölge haramileri): yabancı

sadıkhane (Gölge Haramileri): sadık olana yaraşır biçimde

didar (Gölge haramileri): yüz, çehre

Abile (Gölge Haramileri): Derinin su toplaması sonucu oluşan kabarcık.

simam (Gölge haramileri): Arapça'da zehir kelimesini çoğul hali (tekili semm)

nüşinrevan (Gölge Haramileri): iran'da 531 ile 579 yılları arasında hükümdarlık etmiş, adaletiyle ün salmış sasani şahı.

farazi (Bir çıkar yolum yok): Gerçek olduğu kesin olmayan

malumat (Bir çıkar yolum yok): açıklama, bilgi

hamd-ü sena (Bir çıkar yolum yok): Allah'a hamd etmek

fıtrat (Bir çıkar yolum yok): yaratılış, huy, tabiat

şems ile ay (Bir çıkar yolum yok): İsminin anlamı Farsça’da "gökyüzünde parlayan ışık" demek olan Şems, 1247 yılında ortadan kayboldu, bir daha da geri dönmedi. Sevdiğini yitiren Celaleddin Rumi şiir yazmaya başladı. Otuz bin dizeyle Şems’e duyduğu sevgiyi anlattı...

Sonunda "kendi içinde bulduğu Şems, ay gibi ışık saçmaya" başladı. Celaleddin Rumi, sevgisiyle o kadar özdeşleşti ki, bazı şiirlerini Şems diye imzalar oldu.

terane (Sahibinin sesi): çok yinelendiğinden bıktırıcı bir durum alan söz..
misal: "bu teraneleri çok işittik, gene o terane."

gark olmak (Sahibinin sesi): batmak

Beyaban (Beyaban): çöl

baran (Beyaban): yağmur

(ahval (Beyaban): hal, vaziyet, durum

çeşm-i siyahım (Sonumuz yakın mesafe): kara gözlüm

taife (Sonumuz yakın mesafe): tayfa, ahali, kabile

ahd (Sonumuz yakın mesafe): yemin

beng-ü tütün (Tekbaşınalığın yolcusu): tütün bağımlılığı, tütün bağımlısı

Masiva (Yakın ve uzak): bir şeyin dışında kalan diğer şeyler. Dünyevi işler..

rahiya (Yakın ve uzak): güzel koku

elzem (Yakın ve uzak): Gerekli, lazım

ankebut (Düşenin dostu olmaz): Kur'an-ı Kerim'de bir sure

dessas (dessas): düzenbaz, hileci

Zel Celal (Dessas): Allah'ın isimlerinden birisi

Levh-i mahfuz (dessas): Kader defteri
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
K.İ.T.S 2008 Albümündeki Anlamını Bilmediğimiz SözcükLer
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 1998-2008 Sagopa Wallpaper

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Sagopa Kajmer :: Sagopa Rap İle İlgili-
Buraya geçin: